Bakir Düşünceler

Düşle,
düşüncelerinin teşekkülünü,
dur ve bir an düşle.

Düşle ve izini sür kutsallarını inşa eden ne.

Düşünceler, insanın en dokunulmaz kutsalı,
en mahremi insanın.

En ziyade korunmaya muhtaç olan,
o kutsaldır, düşünce.

Ve ilginçtir,
ben düşlediğimde düşüncelerimi,
bakar ve görürüm ki
onlar cennet bakirelerinden birer bakire,
ellenmemiş, lekesiz ve tertemiz…

Fakat ne yazık ki
çoklar elletirler,
lekeletirler kimileri bile bile,
isteye isteye kirletirler,
bakir düşüncelerini.

Sorsan çoğu farkında değildir olan bitenden,
Sorsan çoğu düşünce inşa ederken,
bozdular bekaretini düşüncelerinin.

Ve o düşüncelerinin hanesi olan
bembeyaz gönüllerinden,
bozulmanın neticesiyle akan necaset,
batırır ruhlarını ve karartır bütün bütün yığınları.

Neden, neden ey kalabalıklar,
insan neden ırzına geçirtir düşüncelerinin.
neden lekeler gönlünün namusunu,
neden kirletir o saf dimağlarını
ve bulandırır akılları.

Söyleyin bana malumatfuruşluğu,
hikmet diye pazarlayan şaklabanlar;
söyleyin, vakit ifade vakti:
kendiniz gibi düşünce kevaşesi mi;
yoksa kirlenmiş düşüncelerinizi mikrop gibi
herkese yaymak mı istersiniz?

Nedir amacınız, bırakın fikrin bakirelerini.
bırakın masum düşünceleri,
bırakın sizin illetli vesveselerinize
muhatab olmamış bembeyaz gönülleri.

Yeter sizin hezeyanlarınıza kurban verilenler,
yeter, düşün, düşüncenin düşünden düşün,
ey illetli düşüncelerin fahişeleri, düşün…

Yorum bırakın