Without Any Ifs Nor Buts

mükellefiyet,
azim bir kelime
dağların bile taşıyamadığı ağır küfe
yine de cahil insan
talip oldu bu cesim yüke

insan girdi madem bu yükün altına
yola çıkmalı mükellef, bilbo misali
zira hobbitler timsali dirayetin
yüzüğün yani emanetin
ağır yükünü asmalı boynuna frodovâri

tasması vardır ama köpeği değil kimsenin
cennet asması bahşeden Rabbinin
elindedir tasması müslim kişinin
işte o asmasız tasmalı kişi
amasız fakatsız çıkmalı yola
ve yolun sahibine olmalı teslim

ama ille de kişi işini amasız yapmalı
işi işiyse kişinin çalışmalı dur duraksız
işin bereketi gelir yapıldı mı fakatsız
fakat bu zamane işleri işi değil ol kişinin
bundan habersiz yapar
bu işleri gayesiz

öyle işler ki hali hal değil işçisinin
işte işi işçinin amaçsız
bir içkidir tıp aç ve sız
açtı ve sızdı insan
bu kendine ihanetiydi
ve alkolün tesiri yayıldığında bünyeye
kulaklarında yankılandığında sur sesi
periler kamışla kamaştığında gözlerinde
ve elfler ellerinde kımışlandığında
içkinin kesif kokusu solunduğunda
ve tüttüğünde burnunda herkesin
işte o zaman iğfal olmuştur insan
işi müfsid işlerden bir iş olmuş olur
bir iş ki gerçek işini unutturan bir içki
bir cihaz ki durgun, çekmiş fişini
cereyanı kestiği gibi temyizi kesişi
bir perdenin sahneye tümden inişi
indi güneşlikler önüne güneşin
koptu irtibat gerçekle
bir belde-i fantazi'ye edildi iltica
yabancılaştı kul kendine
oldu kendine kul
unuttu mazisini
ve kaybetti koynundaki yarini
kusturuldu helal sütü
babasının öğütleri karıştı fezaya
ipinden kurtulmuş it misali koşturdu
kattı karıştırdı alemi
yecüc mecüc hicab etti ondan
dabbetül arzsa haya...
ve kaçtı gerisin geri
yerin derinliklerine
bir mankurt ki
görülmedi böylesi orta asyada bile
ruslar hayret etti görünce
dediler: "biz dahi kadir değildik
öylesine bir mahluku
inşaya böylesine"
öylece boşandı damarlara
bütün katran-ı necis
cümle ervah-ı habis
taştı kalpten
ve kalbi kesildi taş
dil tutuldu kalpten daha katı
elmaslar kıskandı bu metaneti
taşlaşan adam belirdi meydanlarda
okullarda dikildi karşısına milletin
kamu denilen her yeri izler, her yerde izleri
bir kaldı geriye camiler
camiye giremedi taştan adam
cami cemaati bilir
taşlamasını şeytanı
hacca gidenler tutar ön safı taşlamaya hazır
iblisin gözünü kör etmeye nazır o ahali

gözü kör olmayasıca taşa tapanlarsa
vazgeçmediler iki cihanı yakan bu halden
ama gelecek bir gün taşlar eriyecek
yağacak yağmur
ve çağlayacak çamur
sokaklarda sevinç naraları atıldığında
zafer kutlamaları başlayacak
bir zafer ki tersine inkılap
geriye dönünce ileriye giden o mızrak
gerilen yayın oku fırlattığı gibi bir terakkiyat
kaybettiğini hatırlayınca insan
hatırlayacak ona kusturulan helalini
babasının öğütleri çınlayacak kulağında
yari koynuna sığınacak turnalarla
yolunu bulduğunda yurdunun
vardığında baba ocağına
yecüc mecüc kaçacak delik arayacak
dabbetül arz ona musahhar olacak
dumanlar dağılacak
sönecek ateş
eriyecek putlar
deccal taş kesilecek
ve kopacak kıyamet

Yorum bırakın