Uyananları Uyutmaya Bir “Uyanık” Yeter

Uyuyanları uyandırmaya bir uyanık yeter” sözü gerçekten çok isabetli bir sözdür. Fakat kaçırılan bir husus var, doğrusu Merhum Malik Şahbaz (Malcolm X) bu sözü eksik söylemiş. Zira uyananları geri uyutan “uyanık”ların kol gezdiği bir çağda bir uyanık yetmiyor uyuyanları uyandırmaya.

Uyuyanları kaldırmaya memur olan uyanıkların bile uyutulmaya çalışıldığı bu çağda, yetmeyecek kolektif bir uyanışa bir kaç uyanık. Belki de bundan Hamas, kolektif bir uyanış adına ölmeyi göze alarak başlattı 7 Ekim Harekatını. Hamas gürültülü bir ölümün, uyuyanları uyandırmaya yeteceğini düşündü, uyuyanların daha derin bir uykuya dalacaklarını bilmeden.

Uyuyanlarla, uyananların keskin bir şekilde ayrıştığı bir infilaktı 7 Ekim’le başlayan süreç. Müslüman beldelerde daha derin uyulduğu, Gayrımüslim beldelerde uyanış çığlıklarının atıldığı bir manzara çıktı karşımıza. Bir sahneye uyanıldı ve görüldü ki müslümanların başında ulus-devlet bir müdebbir, onları uyutan.

Ulus-devletin İslamîsi mi olurmuş. Varsa bir İslam devleti o da Gazze’ye sıkışmıştı ve şimdi yok… Uyanmaya, uyandırılmaya daha kaç can verilecek, kaç litre kanla doyacağız kabuslu uykuya, kaç müslümanın ırzına geçilmesi gerek uyanması için “müslüman”ların?

Çare nedir bilmiyorum fakat şu üç hususun bilincindeyim:

1- Müslümanlar götürülerine rağmen belirli haklarını güvence altına alan ulus-devletlerine sahip çıkıp, meşru yollarla ıslahına çalışmalılar.

2- Müslümanlar esas yenildikleri saha olan teknikte hızla gayret gösterip, düşmanlarından kendilerini emin kılacak teknolojileri üretmeliler.

3- Ulus-devletin şeri toplumsallığa ve ahlaki yönetimselliğe rağm olması ve nihayetinde lağv olması için bir teori ve özellikle bu teorinin praksisini ifadelendirmeliler.

Bu hususlar müslümanların düştükleri rezil ve zelil durumdan arınıp yükselmelerinin kanaatimce esaslı bir yolunu teşkil ediyor. Bu hususlarda bir başarı elde edilene kadar Gazze, Arakan, Doğu Türkistan, Libya, Irak, Suriye, Lübnan, Mısır, Sudan ve sair müslüman memleketlerinde cereyan eden zulüm ve kıyım son bulmayacak.

Zulme mani olmak için herkes bu üç temel hususta üstüne düşeni yapıp gayret sarf etsin ki huzur-u mahşerde bir mazeretimiz olsun. Karınca misali yürüyelim, bakarsınız milyonlarca karınca kaldırıp tekrar yükseltir yıkılmış mabedlerimizi…

Yorum bırakın