Naif hikayeleri ile tanınan Mustafa Kutlu’nun bu eserini yine böylesi bir eser olduğu zannıyla edinmiş ve okumaya niyetlenmiştim halbuki derdi hikayelerinden taşan Kutlu durmuş duramamış ve mütevazilik ile vakurluk arasında bir çizgiyi takip ederek herkesi vazifeye çağırmış: ‘İnancımızı yaşamak, “Ahlak Nizamı”nı kurmak istiyoruz.’ Mütevazi çünkü bir hikâye yazarı olarak bu yük omuzlarıma ağır; bu yazıları yazma gayem bilenlerin imal-i fikrine vesile olmasıdır; hukukçular, ilahiyatçılar, iktisatçılar, siyaset bilimciler vazife başına diyor, vakur çünkü ‘Hedefimiz huzur ve mutluluk değil Hakk’ın rızasıdır’ diyor ve ben bu sistemin inşasına kalben hazırım sırada zihnen ve fikren hazırlık var diye de ekliyor.
Kavramlar ve ilkeler üzerinden yeni bir düzen inşası, ‘Ahlak Nizamı’ talebi dile getiriliyor. ‘Kanaat ekonomisi’ kapitalizmin, tüketim ekonomisinin yerine geçmeli; üretim ihtiyaca göre el emeği göz nuru alın teri esasına göre yapılmalı; sanayiyi terk edelim, şehirleri boşaltalım toprağa dönelim; ‘Hududullah’ın her işin çerçevesini belirlemesini sağlayalım- ve buna göre bir sistem vücuda getirelim deniyor.
‘İslam terakkiye mâni midir’ diye İslam’ı tartışmak yerine artık ‘terakki’yi tartışalım ve yuttuğumuz zokanın farkına varalım diyor Mustafa Kutlu. Kapitalist sistemin verili olarak kabul edildiği eleştiriler yerine sistemin kendisine rest çekip yukardan bir eleştiri getiriyor yazar. Suların sert aktığı, imtihanın çetin olduğu bu dönemde böylesi eserler ile kayıp gidenler kervanına katılıp katılmadığımızın yoklamasını yapma imkanı elde ediyoruz. O yüzden pek kıymetli ve ara ara bu muayene ve tedavi yapılmalı diye düşünüyorum.
Kitap okuyucuya haliyle ve kavliyle işi ehline vermeyi salık veriyor. Yazar, fikirlerini alanında yetkin kişilerin fikirleri ve metinleri üzerine bina ediyor:
- Devlet tecrübesi için Mehmet Genç, Osmanlı İmparatorluğunda Devlet ve Ekonomi.
- Kitabın tezi için zemin teşkil eden ve birçok yerde alıntılarla atıf yapılan eser: Teoman Duralı, Çağdaş Küresel Medeniyet.
- Eğitim bahsinde İsmet Özel, Cuma Mektupları ve Nurettin Topçu, Türkiye’nin Maarif Davası.
- Ahlak bahsinde Nurettin Topçu, İslam ve İnsan.
- Otorite ve hiyerarşi ile alakalı İsmail Kara, Müslüman Kalarak Avrupalı Olmak.
- Kanaat ekonomisini Mustafa Özel’e sorun diyor.
- Kur’an-ı Kerim’e atıf yapılacağı zaman ve bazı kavramların izahı söz konusu olduğunda defalarca Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili tefsirine müracaat ediliyor.
‘(H)ukuk da tıpkı siyaset ve iktisat gibi genel bir sistemin parçası olursa mana kazanıyor’ diyerek dört başı mamur bir sistem arayışı kitabın bölümlerini oluşturuyor. Otorite bahsinde hikayelerinde de atıf yaptığı Kınalizade’nin Daire-i Adalet’ini esas alıyor. Aşağıdaki görsel bu veciz devlet teorisini anlamak için faydalı olacaktır.

Çoğu zaman magazinsel bilgiler fikirlerden cazip gelir nefsimize. Satır aralarından çıkarttığım birkaç böylesi bilgiyi de yazayım da metnin tadı ile tuzu dengeli olsun. Dergâh Yayınları’nın Mustafa Abisi evinde internet ve akıllı telefon bulundurmuyor ancak televizyonu var ve haberleri buradan takip ediyor.
Son paragrafta ‘Ne yapmalı?’ sorusuna elimden geldiğince cevap verdim, benden bu kadar diyor. Allah hayırlı uzun ömürler versin ama bu kitabını okuyunca kemal eserini yazmış, nihai sözünü söylemiş gibi hissettim.
Ağabeyden kitabın özeti mahiyetinde bir alıntı ile bitirelim, ‘Sun’i ve sanal dünyadan uzaklaşıp, toprağa doğru yola çıkmak. Kalbin sesi ile toprağın türküsü sanayi-endüstri-görüntü ve kibrin getirdiği refah ile zenginliğin “boş” olduğunu ihtar ediyor.’